kalafat etme ne demek?
Caulked
caulked
- Kalafat etmek, kalafatlamak
- Kalafat etme
kalafat etmek
- İki şeyi tutturmak, perçinlemek.
Caulk, calk, calkin.
Grave.
kalafat çekici
Caulking hammer.
etme
- Etmek işi.
Making.
Faction.
Doing.
Execution.
The action of doing sth.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kalafat etmekkalafat çekicikalafat demirikalafat ipikalafat kalemikalafatkalafat keskisikalafat yerikalafata çekmekkalafatçıkalakala azarkala ı hakaniyyekala kalakalaazaretmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eylemeetmediğini bırakmamaketmeketmek yapmaketmenetmen aygıtı