kalık tepe ne demek?
- Aşınmalarla düzleşerek bir yontukdüz durumuna dönüşmüş yereyde, aşınmadan az çok kurtulabilmiş yayvan tepeciklere verilen ad.
- Residual hill.
- Monadnock
kalık
- Kalmış, artmış.
- Eskimiş.
- Evlenme çağı geçmiş, evde kalmış (kız).
- Eksik, noksan.
- Remaining, left; spinster.
kalıklık
- Eksiklik, noksanlık.
- Kalık olma durumu.
tepe
- Bir şeyin en üstteki bölümü
- Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, tam hizası
- Birinin yanı başı, baş ucu.
- Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
- Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
- Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri.
- İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası.
- Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri.
- Bağılyüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimine verilen ad.
- Bk. doruk