kaşık çalmak ne demek?
- Büyük bir iştahla yemek yemek.
Bizim gençler masaya oturup, kaşık çalmaya başlamışlar bile.
- Çabuk bir şekilde yemek yemek.
kaşık çalımı
- Ortalığın kararmaya başladığı zaman, akşam yemeği zamanı.
kaşık ağızlı mersin balığı
- Mersin balıkları (Acipenseriformes) takımının, çok dişli Mersin balığıgiller (Polyodontidae) familyasından, 1 m.'den daha uzun, ağız bölgesi kaşık gibi uzamış, derisi düz olan bir tür.
- Mersin balıkları (Acipenseriformes) takımının, çok dişli mersin balığıgiller (Polyodontidae) familyasından, 1 m'den daha uzun, ağız bölgesi kaşık gibi uzamış, derisi düz olan bir tür.
- Paddlefish.
- Polyodon spathula
çalmak
- Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
- Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
- Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
- Ses çıkarmak, ses vermek
- Atmak, çarpmak, vurmak.
- Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
- Üzerine sürmek.
- Bozmak, zarar vermek
- Chime.
- Peal.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kaşık çalımıkaşık ağızlı mersin balığıkaşık atmakkaşık burgukaşık burunlu mersin balıklarıkaşıkkaşık dolusukaşık düşmanıkaşık gaga ördeğikaşık havasıkaşıkaşkaş büzmekkaş çatmakaş çatmakkaş göz etmekçalmakçalmaçalma cinselliğiçalma elin kapısını, çalarlar kapınıçalma fenomeniçalma hastalığıçalçalaçala çalaçalabçalacakÇAçabaçaba gerektirmeyençaba göstermekçaba harca