kıvrak kıvrak ne demek?
- Kıvrak olarak, kıvrakça
Birkaç kere kıvrak kıvrak gülerek konuştu.
H. E. Adıvar
kıvrak
- Canlı, hareketli, atik
- Akıcı, işlek.
- Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi.
- İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü.
- Aceleci.
- Güzel, şık, yakışıklı.
- Lithe.
- Lissom.
- Brisk.
- Agile.
kıvrak zeka
- Quick wit.
kıvrak zekalı
- Quick-witted, nimble witted.
kıvrak
- Canlı, hareketli, atik
- Akıcı, işlek.
- Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi.
- İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü.
- Aceleci.
- Güzel, şık, yakışıklı.
- Lithe.
- Lissom.
- Brisk.
- Agile.