kıvraklaşmak ne demek?
- Kıvrak duruma gelmek.
kıvrak
- Canlı, hareketli, atik
- Akıcı, işlek.
- Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi.
- İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü.
- Aceleci.
- Güzel, şık, yakışıklı.
- Lithe.
- Lissom.
- Brisk.
- Agile.
kıvraklaşma
- Kıvraklaşmak işi veya durumu.
kıvraklık
- Kıvrak olma durumu veya kıvrakça davranış
- Litheness.
- Briskness.
- Alertness.
- Agility.
- Fluency akıcılık.
- Energy and alertness.
- Neatness.
- Lilt.