kıtırtı ne demek?
- Kıtırdama sesi.
- Crackling sound.
kıtırdama
- Kıtırdamak işi.
- To crackle.
- To produce a crackly sound.
kıtır
- Kuru ve gevrek ses.
- Uydurma söz, yalan.
- Patlamış mısır.
- Story.
- Crackly sound.
- Popcorn.
kıtır atmak
- Yalan uydurup söylemek.
- Argo yalan söylemek: Kim dedi bunu sana, Kâmil Bey mi? Boş ver kardeş, inanma sakın, kıtır atıyorlar, moralimizi bozmak istiyorlar. -A. İlhan.
- To lie, to spin a yarn.