kıskanmak ne demek?

  1. Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak

    Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım.

    Âşık Ali İzzet Özkan
  2. Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, haset etmek.
  3. Esirgemek, çok görmek.
  4. Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak.
  5. Yerinde olmayı istemek, imrenmek.
  6. (en)Be jealous.
  7. (en)Envy.
  8. (en)Hold a grudge.
  9. (en)Begrudge.
  10. (en)To be jealous of.
  11. (en)To envy.
  12. (en)To be jealous of sb.
  13. (en)To envy sth possessed by sb.
  14. (en)To resent sb's showing affection to or interest in sb else.

kıskanma

  1. Kıskanmak işi.
  2. (en)Grudge.

kıskanmamak

  1. (en)(neg. form of kıskanmak) be jealous, envy, hold a grudge, begrudge.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kıskanmakıskanmamakkıskanankıskançkıskanç kimsekıskançlaşmakıskançlaşmakkıskakıskacıkıskacılıkkıskaçkıskaç çoğ
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın