kıskançlaşma ne demek?
- Kıskanç duruma gelme.
kıskanç
- Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
- Jealous.
- Envious.
- Green-eyed.
- Grudging.
- Jaundiced.
- Yellow.
- Grudger.
kıskançlaşmak
- Kıskanç duruma gelmek.
kıskançlık
- Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum
- Başka bir kişinin bize göre bir üstünlük gösterdiği ya da sevilen birisinin başkası ile ilgilendiği kanısına varılınca takınılan tutum ve duyulan duygu.
- The green-eyed monster.
- Jealousy.
- Envy.
- Jaundice.
- Green-eyed monster.
- Green- eyed monster.
- Jealously.