kıskanç ne demek?
- Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım.
P. Safa - Jealous.
- Envious.
- Green-eyed.
- Grudging.
- Jaundiced.
- Yellow.
- Grudger.
kıskanç kimse
- Envier.
kıskançlaşma
- Kıskanç duruma gelme.