kısıt ne demek?
- Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması.
- Bunama, mahkûm olma vb. sebeplerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir.
- Bk.kısıtlayıcı.
- Constraint.
- Putting an incompetent person under the care of a guardian.
- Appointing a caretaker for the goods of an incompetent or imprisoned person.
kısıtlayıcı
- Kısıtlayan, kısıt altına alan kimse.
- Sınırlayan, daraltan şey.
- Bir veri kümesinde dış koşullar nedeniyle konulan sınırlama, anlamdaş. kısıt.
- Restrictive.
- Limiting.
- Restricting.
- Constraint.
kısıt altına almak
- Kısıtlamak, hacir altına almak.
kısıtla
- [kısıtlamak] limit, restrict, restrain, bound, circumscribe, constrict, cramp, hedge, hedge about, hedge around, hem in, inhibit, qualify, stint, tie down.