kısıtlamayan ne demek?
Non restrictive.
non
- Bakterilerin bozamadığı madde
- Önek gayri, siz.
kısıtlama
- Kısıtlamak işi.
- Kısıt.
- Bir inhibitörün etkisi ile fenomenin yavaşlatılması veya durdurulması
- Psişik bir aktivitenin ortadan kalkması durumu
- Bkz. inhibisyon
Limitation.
Restriction.
Restraint.
Inhibition.
Constriction.
kısıtlamak
- Önceden verilmiş olan hak ve hürriyetlerin sınırlarını daraltmak, tahdit etmek.
- Sınırlamak, daraltmak.
- Birini yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıt altına almak, hacir altına almak.
- Hacretmek.
Constrain.
Clip one's wings.
Limit.
Restrict.
Restrain.
Bound.