küçük biblolarınız var mı ne demek?
Do you have any trinkets.
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
Small.
Little.
küçük abdest
- Çiş, idrar, hacet.
var
- Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı.
- Sahiplik bildiren olumlu isim cümleleri kuran bir söz
- Elde bulunan her şey
Existent.
Present.
Available.
There is.
There are.
To have.
Belongings.