kör ne demek?

  1. Görme engelli

    Körü körüne duygululuk sanatçıyı da, körün değneğiyle yolunu araması gibi zavallı duruma düşürür.

    N. Cumalı
  2. Keskinliği yeterli olmayan.
  3. Az aydınlık veren
  4. Kötü
  5. Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan.
  6. Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan.
  7. Duyarlığını yitirmiş
  8. Bk. sürme.
  9. Kör bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser; iş bilmeyen kadın da çok konuşmaktan başka bir şey yapmaz.
  10. Hiç görmeyen ya da bütün düzeltmelere karşın iki gözündeki görme gücü, onda birden aşağı olan, bu nedenle eğitim ve öğretim etkinliklerinde görme gücünden yararlanamayan kimse.
  11. (en)Blind.
  12. (en)Sightless.
  13. (en)Unsighted.
  14. (en)Unseeing.
  15. (en)Mole-eyed.
  16. (en)Obtuse.
  17. (en)Blind as a bat.
  18. (en)Stone-blind.
  19. (en)Blunt.
  20. (en)Not sharp.
  21. (en)Dull.
  22. (en)Dead-end.
  23. (en)Unaware of what's happening.
  24. (en)Blind person.
  25. (en)Blind man.
  26. (en)Disused.

görme

  1. Görmek işi, rüyet.
  2. Göze giren ışığın doğurduğu duyumsal izlerle dış çevredeki ayrıntıların algınlanması.
  3. (en)Sight.
  4. (en)Seeing.
  5. (en)Acuity.
  6. (en)Remark.
  7. (en)Vision.
  8. (al)Sehen
  9. (fr)Vision

sürme

  1. Sürmek işi.
  2. Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
  3. Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü
  4. Masa ve dolapta küçük çekmece.
  5. Sürülerek kullanılan.
  6. Kirpik diplerine sürülen siyah boya, is
  7. Mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
  8. Çapraza alınan güreşçiyi çelme takılacak duruma getirip düşürebilmek için gerisingeri götürme.
  9. Mantarıgillerden ileri gelen ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı; kör, rastık, is, kurum, karamuk, karadoğu.
  10. (en)Driving.

kör ağ

  1. Küçük gözeli ağ.
  2. (en)Small meshed net.

kör ağaç

  1. Kontratablada orta katı oluşturan ve genellikle yumuşak ağaçlardan hazırlanan bölüm.
  2. Kontratablanın orta kısmında tabla kalınlığının en az yarısını oluşturan, yumuşak ağaçlardan değişik yöntemlerle elde edilen masif ağaç tabakası.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kör ağkör ağaçkör alankör allaha nasıl bakarsa allah da köre öyle bakarkör bacakör bağırsakkör bağırsak genişlemesi ve dönmesikör bağırsak yangısıkör boğazkör burguköbürgeköçeköçekköçek havasıköçekçe
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın