sürme ne demek?
- Sürmek işi.
- Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
- Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü
Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu.
P. Safa - Masa ve dolapta küçük çekmece.
- Sürülerek kullanılan.
- Kirpik diplerine sürülen siyah boya, is
Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu.
A. Gündüz - Mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
- Çapraza alınan güreşçiyi çelme takılacak duruma getirip düşürebilmek için gerisingeri götürme.
- Mantarıgillerden ileri gelen ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı; kör, rastık, is, kurum, karamuk, karadoğu.
- Driving.
- Drive.
- Continuation.
- Proscription.
- Application.
- Eye liner.
- Kohl.
- Cursor.
- Smear.
- Transportation.
- Bolt.
- Silding bar.
- Drawer.
- Till.
- Sliding.
- Bunt.
- Exile.
- Exiling.
- Latch.
- Smut.
- Continuing.
- Eye make-up.
- Rubbing.
- Pushing.
- Pusher.
- Endurance.
- Duration.
- Slipboard.
- Conduct.
- Fastening.
- Drift.
- Dabbing.
- Plowing.
- Propelling.
- Propulsion.
- Smut, eye make-up, eye shadow,kohl.
- Brand
- Charbon
sürmek
- Yönetip yürütmek, sevk etmek.
- Önüne katıp götürmek.
- Uzatmak, ileri doğru itmek
- Dokundurmak, değdirmek
- Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
- Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek
- Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
- Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.
- Tutuklunun bu durumunun daha sürüp sürmeyeceği belli süreler içinde Sorgu Yargıçlığınca incelenerek, toplanan kanıtlara göre sanığın salıverilmesine yer olmadığının ve böylece tutukluğun uzamasının belirtilmesi ve uzaması.
- Sürüm işlemi.
sürme cam
- Ağaca açılan kanalda, ya da ağaca tutturulmuş madensel kanal içinde, kendi doğrultusunda hareket eden kalın cam kapak.
- Bk. sürme cam
- Glasschiebetür
sürme çekmek
- Gözleri sürme ile boyamak.
- To tinge with kohl.