itiraz etmek ne demek?
- Bir düşünce ya da kararın karşıtını ileri sürmek, karşı çıkmak.
- Demur.
- Dispute.
- Object.
- Protest.
- Remonstrate.
- To demur.
- To object.
- To make objection.
- To oppose.
- Challenge.
- Contest.
- Contravene.
- Controvert.
- To take defence defense.
- Impeach.
- To take issue.
- Kick.
- Mind.
- To make an objection.
- To take objection.
- To make a query.
- Raise an objection.
itiraz etme
- Objection
itiraz etmeden
- Without demur
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
itiraz etmeitiraz etmedenitiraz etmeyim.itiraz etitiraz edenitiraz eden kimseitiraz ederek ödemekitiraz edilebiliritiraz edilemezitirazitiraz dilekçesiitiraz edilmeyenitiraz ediyorum sayın yargıçitirafitiraf edenitiraf eden kimseitiraf edildiği gibiitiraf edilenetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme