itiraz ne demek?
- Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
Oyuncuların itirazına rağmen bir üçüncü olarak katılıyordu.
S. F. Abasıyanık - Söylenecek söz, karşı söyleme
Onun verdiği emre itirazı hiçbirimiz aklımızdan geçirmiyoruz.
R. N. Güntekin - Bk. karşıtgörüşlülük
- Bk. direni
- Karşıtlık. ~ muhâkeme usulü: karşıtlık yargılayışı, karşıtlık yargılama süreci.
- Bk. karşıtlama
- Bk. karşıdurma
- (İtiraz) Kabul etmediğini bildirmek. Bir fikir veya işin olmasını kabul etmemek. (Osmanlıca'da yazılışı: i'tiraz)
- Demur.
- Deprecation.
- Expostulation.
- Outcry.
- Protestation.
- Remonstrance.
- Opposition.
- Plea.
- Appeal.
- Act of protest.
- Denial.
- Disclaimer.
- Exception.
- Fuss.
- Incidental plea.
- Negative averment.
- Special plea.
- Profession.
- Questioning.
- Reclamation.
- Objection.
- Protest.
- Disapproval.
- Cavil.
- Challenge.
- Contest.
- Contradiction.
karşıtgörüşlülük
- Bir görüş, kanı, tutum, davranış ya da eyleme karşı olma ya da karşı çıkma.
- Opposition.
itiraz dilekçesi
- Bill of exception.
itiraz eden
- Objecting, deprecating, remonstrant.