insaflı davranış ne demek?
Square deal.
square
- Meydan
- Beraberliği sağlamak [spor.]
- Yerleştirmek, düzeltmek, dik tutmak, ayarlamak.
- Halletmek, ödemek, para yedirmek.
- Uydurmak, uymak, bağdaşmak
- Off (bir şeyin kenarlarını) dört köşeli hale getirmek.
- Örümcek kafalı kimse; çok tutucu/resmi davranan kimse.
- Kare
- Şehir içindeki meydan veya küçük park
- Kare yapmak, kare kare yapmak, karelere bölmek.
insaflı davranmak
- Vicdanlı davranmak
Pull one's punches.
insaflı
- İnsafı olan, acıyarak hakkını vererek davranan, vicdanlı, imanlı
Square.
Just.
Fair.
Equitable.
Conscientious.
Fair and square.
davranış
- Davranma işi veya biçimi, tutum, davranım, muamele, hareket
- Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.
- Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.
- Kişinin özellikle ahlâk bakımından gösterdiği davranım.
- Bir kimsenin içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullar dolayısıyle geliştirdiği ve onu aynı durumdaki kimselere yaklaştıran davranımların tümüne verilen ad. 3-Bir kimse ya da bir olay karşısında alınan durum.
Demeanor.
Demeanour.
Manner.
Doings.
Bearing.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
insaflı davranmakinsaflıinsaflılıkinsafinsaf etmekinsafa gelmekinsafına kalmışinsafkarinsainsaat derziinsaat sahasidavranışdavranış biçimidavranış bilgisidavranış bilimidavranış bilimleridavranış birleştirimidavranış bozukluğudavranış değerlemesidavranış kalıbıdavranış kayıt fişidavranıdavranılmadavranılmakdavranımdavranım örüntüsü