inat etmek ne demek?
- Direnmek, diretmek, ayak diremek
Umarım ki o da çocukça inatlar etmez, bu iş de böylece bitmiş olur.
M. Ş. Esendal - To be stubborn.
- Stand.
inat et
- Get stiff
inat edip ileri gitmemek
- Jib
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.