in the affirmative ne demek?
- Olumlu olarak, onaylayarak
olumlu
- Gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet, pozitif
- Yapıcı
- Onaylayan, kabul eden, lehte olan.
- Olgulara, deneylere dayalı olarak bazı nitelikleri belli olan, müspet, pozitif.
- Davranışları beğenilen, yapıcı düşünceleri olan, yararlı.
Positive.
Affirmative.
Assertive.
Content.
Favorable.
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.
in a bad condition
- Kötü durumda
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
affirmative
- Olumlu, müspet, tasdik edilen
- Müspet iddia
- Tartışmada olumlu tezi savunanları tutan taraf
- Olumlu cevap a decided affirmative kuvvetli ve olumlu karar
- Olumlu cevap
Türetilmiş Kelimeler (bis)
inin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreethethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen