ihtar etmek ne demek?
- Uyarmak, dikkatini çekmek.
Kocası bir hata ederse karısı ihtar etmez mi?
M. Ş. Esendal - Anımsatmak, hatırlatmak
- Warn, give warning, caution, notify, serve notice, admonish, reprehend.
ihtar etmeksizin
- Without any warning.
ihtar cihazı
- Bk. uyarı düzeni
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.