bayılma nöbeti ne demek?
Fainting fit.
fainting
- Bayılma, baygınlık
bayılma
- Baygın duruma girme, kendinden geçme.
- Kalp yemezliği ve damar anormallikleri nedeniyle beyin kan akımının yetersizliği sonucu bilincin ani ve geçici kaybı, sinkop, senkop.
Faint, syncope.
Swoon.
Syncope.
Syncopal.
Blackout.
Faint.
Fainting.
Rhapsody.
bayılmak
- Baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek
- Çok hoşlanmak, çok sevmek
- Sıcak, açlık, susuzluk, yorgunluk vb. etkenlerle dayanma gücünü yitirmek
- Vermek, ödemek.
Be a sucker for.
Blackout.
Faint.
Swoon.
Pass out.
Be fond of.
nöbet
- Sıra, keşik.
- Sıra ile yapılan görev, iş
- Hastalık sebebiyle titreme, yüksek ateş
- Vakit vakit ortaya çıkan aynı türden fizyolojik bozuklukların bütünü
- Kez, defa
- Resmî yerlerde veya önemli kimselerin kapısında belli vakitlerde çalınan mızıka.
- Herhangi bir hastalıkla ilişkili olarak birdenbire baş gösteren; bilinç yitimi, çırpınma, ateş yükselmesi gibi belirtilerden birisi ya da birkaçı.
Watch.
Guard duty.
Turn.