helak olmak ne demek?
- Yok olmak, ölmek
İki sarılı yumurta yumurtlayan bu canım legornlar iki üç gün ara ile birer birer helak olup gitmişlerdi.
H. Taner - Yorulmak, bitkin duruma gelmek
Zavallılar kan ter içinde bir yandan karşı taraf içlerini tutacağız, bir yandan forveti besleyip akına yardım edeceğiz diye ileri geri helak olurlar.
H. Taner - To perish.
- To be utterly exhausted.
yok
- Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı.
- Yasaklanmış olan şey, yasak.
- Olmayan, bulunmayan şey.
- "Hayır" anlamında kullanılan bir söz.
- Birbirine karşıt iki cümleden, ikincisinin başına getirilen bir söz.
- Birinin söylediği sözlerden genelde kuşkulanıldığında veya sözler hafifsendiğinde kullanılan bir söz
- Savunulan bir düşünceyi doğrulayan sözün başına getirilir.
- Keenlemyekün.
- Nitelikleri bakımından başkalarıyla karşılaştırıldığında eksiği olmayan, denk olan.
- Absent.
helak etmek
- Öldürmek, ortadan kaldırmak.
- Aşırı derecede yormak, bitkin duruma getirmek.
- To destroy.
- To kill.
- To wear out with fatigue.
helak
- Ölme, öldürme, yok etme, yok olma.
- Bitkin bir duruma gelme veya getirme.
- Yıkılma, bitme, mahvolma.
- Death.
- Murder.
- Destruction.
- Exhaustion.
- Fatigue.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.