hedefe isabet ettirmek ne demek?
- Hit
hit
- Liste başı.
- To reach with a stroke or blow; to strike or touch, usually with force; especially, to reach or touch.
- To reach or attain exactly; to meet according to the occasion; to perform successfully; to attain to; to accord with; to be conformable to; to suit.
- To guess; to light upon or discover.
- To take up, or replace by a piece belonging to the opposing player; said of a single unprotected piece on a point.
- To meet or come in contact; to strike; to clash; followed by against or on.
- To meet or reach what was aimed at or desired; to succeed, often with implied chance, or luck.
- Striking against; the collision of one body against another; the stroke that touches anything.
- Stroke of success in an enterprise, as by a fortunate chance; as, he made a hit.
- Peculiarly apt expression or turn of thought; a phrase which hits the mark; as, a happy hit.
hedefe isabet ettirememek
- Misfire
hedefe isabet etmek
- Be on target.
isabet
- Hedefe varma, hedefi vurma.
- Piyango vb. şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma.
- Öneri, düşünce veya söz, yerinde olma.
- Yanılmazlık.
- Güzel rastlantı.
- "Çok güzel, iyi oldu" anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü.
- Bk. sağıllık
- 1. düşme, (isabet). 2. düşme, çıkma. 3. değme, tutma. 4. yerindelik, yazılmazlık.
- Ecir, mükafat, karşılık vermek.
- Hitting.
ettirmek
- İşi başkasının yapmasını sağlamak.
- Sebep olmak.
- To cause sb to do sth.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hedefe isabet ettirememekhedefe isabet etmekhedefe aithedefe atmakhedefe doğru ilerlemekhedefe kilitlenmekhedefe nişan almakhedefe ulaşmadan imha etmekhedefe yaklaşmahedefe yönelmekhedefhedef alanıhedef alanihedef almakhedef arama durumuisabetisabet almakisabet etmekisabet etmemeisabet ettirmekisabet kaydeden atışisabet kiisabet olduisabet oraniisabeti aynisabelisabellaisabelline wheaterisaisa amblemi olarak kullanılan kuzu şekliisa gibiisaac