isabet ne demek?
- Hedefe varma, hedefi vurma.
- Piyango vb. şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma.
- Öneri, düşünce veya söz, yerinde olma.
- Yanılmazlık.
- Güzel rastlantı.
- "Çok güzel, iyi oldu" anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü.
- Bk. sağıllık
- 1. düşme, (isabet). 2. düşme, çıkma. 3. değme, tutma. 4. yerindelik, yazılmazlık.
- Ecir, mükafat, karşılık vermek.
Hitting.
Incidence.
Hitting the mark.
Well-timed action/word.
Falling to.
Saying or doing exactly the right thing.
Falling by chance to.
Lucky hit.
sağıllık
- Bir bilginin, gerçekleşebilir çıkarımlarda bulunma yeteneği.
Accuracy.
isabet almak
- Vurulmak, yaralanmak.
To be shot, to be struck, to be hit.
isabet etmek
- Nişan alınan yere değmek rastlamak.
Hit, strike, hit upon.