hearing in public ne demek?
- Açık oturum
açık
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
- Engelsiz.
- Örtüsüz, çıplak.
- Boş.
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
- Aralığı çok.
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır, vazıh
- Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
- Gelirin gideri karşılamaması durumu.
hearing in a lawsuit
- Duruşma
hearing in court
- Celse
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
public
- Umumi, genel
- Halka ait, umuma ait
- Herkese mahsus
- Açık, aleni
- Halk, kamu
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hearing in a lawsuithearing in courthearinghearing aidhearing distancehearing examinerhearing impairedhearing impairmenthearing losshearing spectacleshearhear a shothear abouthear evidencehear frominin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree