hazım etmek ne demek?
- Bkz. hazmetmek.
hazmetmek
- Sindirmek.
- Hoşa gitmeyen bir davranışı karşılıksız bırakmak, içine atmak.
- Katlanmak, dayanmak, sabretmek
To be able to bear/stand.
To stomach / to endure sth.
Assimilate.
Take lying down.
Pocket.
Digest.
Stomach.
hazım denemesi
- Sindirim denemesi.
Digestion experiment.
hazım ile ilgili
Peptic.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.