hazımlı ne demek?
- Yersiz davranışlara, dokunaklı sözlere aldırmayan, içi geniş (kimse).
- Benimseyen, katlanan, kabullenen
Bektaş sakin, duru, hazımlı cevap veriyor, açıklama yapıyordu.
N. Araz - Mc: Tahammüllü, müsamahalı, tolerans sahibi.
- Patient.
- Tolerant.
hazım
- Osmanlıca'da yazılışı: hâzım.
- Benimsenme, kabul edilme.
- Sindirim, sindirme.
- Bk. sindirim
- Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan.
- İhtiyatlı, akıllı, gözü açık kimse.
- İhtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık olan.
- Hazmettirici, sindirici.
- Keskin kılıç.
- Digestion.
hazım denemesi
- Sindirim denemesi.
- Digestion experiment.