hayat dolu kimse ne demek?
- Grig
grig
- Hayat dolu kimse
- Çekirge.
hayat dolu
- Yaşama isteği çok olan, neşeli, canlı.
- Lively.
- Vital.
- Animated.
- Full of beans.
- Live.
- Perky.
- Rambunctious.
- Vivacious.
- Vivid.
hayat
- Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa.
- Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı.
- İçinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı.
- Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma.
- Yaşamayı sağlayan şartların bütünü.
- Canlı, sağ olma durumu.
- Geçim şartlarının bütünü.
- Yaşam.
- Durum.
- Yazgı.
dolu
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
- İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
- Bir yerde sayıca çok.
- Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
- Boş vakti olmayan, meşgul.
- Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
- İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
- Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
- Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, çeşitli irilikte, iç içe katmanlı, yuvarlak ya da düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.
kimse
- Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi, şahıs, nefer
- Olumsuz cümlelerde kişi
- Person.
- Soul.
- Thing.
- Wallah.
- Wight.
- Somebody.
- Anybody.
- Anyone.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hayat doluhayathayat adamıhayat ağacıhayat arkadaşıhayat belirtisihayat bilgisihayat boyu yapılan işhayat bulmakhayat çizgisihayat destek sistemihayahaya bağıhaya şişmesihayadarhayadiddoludolu ağırlıkdolu alt kategoridolu baklavadolu bantdolu bellekdolu çokgendolu dairedolu dikdörtgendolu doludoldolaba girmekdolabı sezmekdolakdolakçı