having a bell ne demek?
- Zilli
zilli
- Zili olan, üstünde zili bulunan.
- Edepsiz, eli maşalı, şirret (kadın).
- Having a bell.
- With cymbals/bells.
- Quarrelsome.
- Shrewish.
having a belows
- Körüklü
having a back
- Arkalıklı
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
bell
- Yaş etmek. Islatmak.
- Çıngırak veya zil takmak
- Böğürmek, bağırmak (geyikb.)
- Çan şekline girmek
- Kösnüme devresinde geyiklerin çıkardlığı ses, böğürme
- Çan, kampana
- Çan şeklinde herhangi bir şey
- Zil, sıngırak
- Gemide saati belirtmek için çanın vuruş sayısı
- Böğürmek, bağırmak (geyik vb.)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
having a belowshaving a backhaving a bayonethaving a bitter tastehaving a bridgehavinghaving a cablehaving a certain dispositionhaving a chainhaving a claimhavinhavihavi havihavi olmakhavilhavildaraa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık