haset etmek ne demek?
- Kıskanmak, çekememek, günülemek.
To envy.
Begrudge.
haset
- Kıskançlık, çekememezlik, günü
- Kıskançlık ve çekemezlik duygusu, bu duygunun etkisiyle birinin sahip olduğu nimetin zevalini (yok olma) arzulama.
Grudge.
Envy.
Jealousy.
Jealous.
Covetousness.
Green-eyed monster kıskançlık.
Çekememezlik.
Günü.
hasetçi
- Kıskanç.
Habitually jealous / envious.
Jealous.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hasethasetçihasetçilikhasetlenmehasetlenmekhasetlihasetlikhasetten çatlayacak haldehasebhasebehasebi nesebihasebiyethasebiylehashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme