has in his possession ne demek?

  1. Sahip, ona ait, mülkiyeti var

has

  1. Özgü, öze, mahsus
  2. Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
  3. Hükümdara özgü olan.
  4. İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
  5. Başmaklık.
  6. Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
  7. Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
  8. Çerçöp, ot parçaları.
  9. Reddetme.
  10. (en)Special.

has a bee in his bonnet

  1. Kafasında sürekli bir düşünce var
  2. Kafasına takmak

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

his

  1. Duygu
  2. Duyu.
  3. Sezgi, sezme.
  4. Bk.Histidin
  5. Bk. duygu
  6. (en)Feeling.
  7. (en)Emotion.
  8. (en)Sense.
  9. (en)Sensation.
  10. (en)Feel.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withhas a carhas a chancehas a coldhas a doctors degreehas a familyhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babaminin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın