hapiste zaman geçirmek ne demek?
- Serve time
serve
- ), (i.) hizmet etmek, hizmetini görmek, hizmetkarı olmak
- Yardım etmek
- Kulluk etmek
- Tapmak
- Emrini yerine getirmek
- Müşteriye bakmak
- Servis yapmak
- Işe yaramak, işine gelmek, işini görmek
- Uygun olmak
- Yetişmek, elvermek, kâfi gelmek
hapiste
- In prison, behind bars, in stir, under lock and key.
hapiste çürümek
- Languish in prison.
zaman
- Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
- Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
- Belirlenmiş olan an.
- Çağ, mevsim.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
- Dönem, devir
- Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
- Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
- Bk. çağ
- (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hapistehapiste çürümekhapiste yatmakhapisten çıkarmakhapisten kaçan tutukluhapisten kaçmahapishapis cezası ilamıhapis cezasını çekmekhapis etmekhapis ettirmekhapininghaphap almışhap etmekhap gibi yapmakhap kutusuzamanzaman adamızaman akorduzaman alanzaman algısızaman aralığızaman aralıklı çekim düzenizaman araligi saatizaman asimizaman aşıldızamairzamzam gelmekzam görmekzam onunkizam paketi