habersiz gelmek ne demek?
- Pop in, pop-up.
pop
- Halkın arasında yaşayan motiflere, ögelere yer veren, onlardan yararlanan (kültür), popüler.
- Bas gitarda, telleri tınlatan elin genellikle işaret veya orta parmağı ile bir telin asılınması ve genellikle hemen ardından susturulması yöntemi.
- Hit a pop-fly; 'He popped out to shortstop'.
- Make a sharp explosive noise; 'The cork of the champagne bottle popped'.
- Fire a weapon with a loud explosive noise; 'The soldiers were popping'.
- Cause to make a sharp explosive sound; 'He popped the champagne bottle'.
- Appear suddenly or unexpectedly; 'The farm popped into view as we turned the corner'; 'He suddenly popped up out of nowhere'.
- Put or thrust suddenly and forcefully; 'pop the pizza into the microwave oven'; 'He popped the petit-four into his mouth'.
- Release suddenly; 'pop the clutch'.
- Hit or strike; 'He popped me on the head'.
habersiz almak
- Annex.
habersiz çekilen fotoğraf
- Candid shot.
gelmek
- Getirmek
- Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
- Geriye dönmek
- Oturmaya, ziyarete gitmek.
- İsabet etmek.
- Varmak, ulaşmak.
- Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
- Ortaya çıkmak, doğmak.
- Belli bir süre dolmak
- Put in.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
habersiz almakhabersiz çekilen fotoğrafhabersiz olmahabersiz olmakhabersiz oynatımhabersizhabersiz sinavhabersizcehabersizlikhaberhaber ajansıhaber alamamakhaber almakhaber atlamakhabehabeas corpushabeas corpus acthabeascorpushabebgelmekgelmegelme açısıgelmesi icap edengelmesini emretmekgelgel castinggel demesi kolay ama git demesi güçtürgel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eylemegel electrophoresis