gelmek ne demek?

  1. Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak

    Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı.

    B. S. Erdoğan
  2. Getirmek

    Adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim.

    N. Cumalı
  3. Geriye dönmek
  4. Oturmaya, ziyarete gitmek.
  5. İsabet etmek.
  6. Varmak, ulaşmak.
  7. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
  8. Ortaya çıkmak, doğmak.
  9. Belli bir süre dolmak

    Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu.

    N. Cumalı
  10. (en)Put in.
  11. (en)Weigh.
  12. (en)Arrive.
  13. (en)Come to.
  14. (en)Come.
  15. (en)Attain.
  16. (en)Carry over.
  17. (en)Come up to.
  18. (en)Fall on.
  19. (en)Pull.
  20. (en)Roll up.
  21. (en)Stem.
  22. (en)To come.
  23. (en)To appear.
  24. (en)To seem.
  25. (en)To suit.
  26. (en)To come around to.
  27. (en)To cost.
  28. (en)Accrue.
  29. (en)Draw in.
  30. (en)Draw in / into.
  31. (en)Fetch up.
  32. (en)Originate.
  33. (en)Reach.
  34. (en)Spring.
  35. (en)Turn up.
  36. (en)Weigh, scale in, turn the scale at, go to scale at, scale out.
  37. (en)Go on.

gelme

  1. Gelmiş olan.
  2. Yetişme.
  3. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi.
  4. Gelmek işi.
  5. (en)Coming.
  6. (en)Concourse.
  7. (en)Arriving.
  8. (en)Arrival.
  9. (en)Originating from.
  10. (en)Derived from.

gelme açısı

  1. (en)Angle of incidence.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gelmegelme açısıgelmesi icap edengelmesini emretmekgelmesini sağlamakgelgel castinggel demesi kolay ama git demesi güçtürgel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eylemegel electrophoresis
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın