giydirip kuşatmak ne demek?
- Temiz, yeni üst baş yapmak.
Dress, prank up, prank out, fig out, prank, prink.
giydirip süslemek
Dress up.
giydiri
- Oyuncuları giydiren görevli.
Dresser.
Habilleur, habilleuse
kuşatmak
- Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
- Çevrelemek, çokça bulunmak.
- Kaplamak.
- Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak.
Brood.
Encircle.
Enclose.
Encompass.
Surround.
To surround.