gezici dava vekili ne demek?
- Circuit.
gezici
- Yer değiştiren, göç eden
- Gezerek iş gören, gezginci, seyyar.
- Halka yardım amacıyla hizmet götüren.
- Seyyâr.
- Mobile.
- Itinerant.
- Traveling.
- Travelling.
- Touring.
- Ambulant.
gezici ağrı
- Wandering pain.
dava
- Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma.
- İleri sürülerek savunulan düşünce, çözümlenmesi gerekli olan konu, sav
- Sorun
- Ülkü
- Sevgili.
- Aranç, dilem, ~ etmek: arançlamak, dilemlemek. ~ nın ihbârı : arancın, dilemin bildirilmesi, ~ ya müdâhale: aranca, dileme katılma. ictinâb ~ sı: önleme arancı, dilemi. îfâ ~sı: ödeme arancı, dilemi, inşâî ~ biçimleyici aranç, dilem (Gestaltungsklage), men' ~sı: giderme arancı, dilemi, tesbît ~ sı: belirtme (saptama) arancı, dilemi.
- Yargılıklarca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar için, yasada gösterilen yöntemine göre açılan ve yapılacak yargılama sonucunda, yargıcın kararıyla yargıya bağlanan uyuşmazlıklara ilişkin istemler.
- Bk. kanıtsav
- Takib edilen fikir, iddia. (Osmanlıca'da yazılışı: da'vâ)
- Lawsuit.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gezicigezici ağrıgezici apsegezici birlikgezici gösterim takımıgezici hakimgezici hakim veya papazlargezici hastanegezici kelimegezici kitapçıgezigezi bakısıgezi çekigezi filmigezi listesi buradadavadava açılması zorunluğu ilkesidava açmadava açmada özerklikdava açmakdava adamıdava aktarımıdava dışı olandava edilebilirdava ehliyetsizliğidav