gevrek hale getir ne demek?
- Make brittle
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
gevrek
- Kolayca kırılıp ufalanan.
- Ağzın içinde kolayca parçalanıp dağılacak biçimde hazırlanmış bir tür çörek.
- Şen, neşeli (gülüş)
- Brittle.
- Crisp.
- Crusty.
- Tender.
- Crackly.
- Biscuit.
- Cracker.
gevrek bisküvi
- Cracknel.
hale
- Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire.
- Ayın çevresinde görülen ışık halkası, ağıl, ayla
- Sağlam, dinç, zinde.
- Sürüklemek.
- Bk. ışık aylası
- Bk. ayla.
- Bk. ağıl
- Bk. ayla
- Renkli yuvarlak bir yapıyı (inklüzyon cisimciği veya glakomu) çevreleyen renkli veya şeffaf daire, ayla.
- Gözün muayenesi sırasında görülen ve makula lüteayı çevreleyen daire.
getir
- [getirmek] bring, get, bring along, bring in, carry, bear, convey, fetch, introduce, take into, usher, work up.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gevrekgevrek bisküvigevrek davranımgevrek gereçgevrek gevrek gülmekgevrek hamurgevrek hamur işigevrek jambongevrek kırılmagevrek kirilmagevrecikgevgevachromegevacolorgevahgevahıhalehale and heartyhale getirmekhale i zu zenebhale tesirihale uygunlukhale yola koymakhalebhalebehalebıhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği