gerip işkence etmek ne demek?
- Rack
rack
- Raf
- Mahvolmak
- Rüzgarda uçuşmak (bulut)
- Kirayı çok artırmak, kirayı artırarak eziyet etmek.
- (otobüs, tren ve vapurda) (çubuklardan oluşan) raf; (otomobilin üstünde) portbagaj.
- Bir çift geyik boynuzu
- Fıçıdan çekmek (içki)
- Germek, rafa kaldırmak, uzatmak, askıya asmak, gererek işkence yapmak, işkence etmek, eziyet etmek, rafa koymak.
- Atın rahvan yürüyüşü
- Rahvan gitmek.
geri
- Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı
- Bundan başkası
- Son, sonuç.
- Bir şeyin sona kalan bölümü.
- Geçmiş, mazi
- Hayvanda boşaltım organının dışı.
- Eksik gösteren (saat).
- Aptal, anlayışsız.
- Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval.
- Vücudun ortasından geçen çizgiyle dar açı yapan çizginin gösterdiği ve ilerinin karşıtı olan yön.
geri akım
- Back current.
işkence
- Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet.
- Düşüncelerini öğrenmek amacıyla birine uygulanan eziyet
- Aşırı gerginlik, sıkıntılı durum, azap
- Vidalı bir tür sıkıştırma aracı.
- Eziyet, azab.
- Corporal punishment.
- Gaff.
- Grueling.
- Gruelling.
- Persecution.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gerigeri akımgeri akışgeri akış özofagitisigeri akış vanasıgergerade in diesem augenblickgeraldgerald fordgeraldine chaplinişkenceişkence aletiişkence çarkıişkence çekerek ölen kimseişkence direğiişkence etmekişkence görmekişkence ile öldürmekişkence ile sorgulamaişkence odasıişkebitişkefeişkembeişkembe adasıişkembe alkalozu