garip bir şekilde hoşuna gitmek ne demek?
- Tickle one's fancy.
tickle
- Gıcıklamak
- Gıdıklamak
garip
- Kimsesiz, zavallı.
- Yabancı, gurbette yaşayan, elgin.
- Acayip
- Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- Dokunaklı, hüzün veren
- kimsesiz, yalnız, yabancı / tuhaf
- Yabancı.
- Şaşılacak, tuhaf.
- Dokunaklı, hüzün veren.
- Strange.
garip adam
- Queer fish.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
şekil
- Biçim
- Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim.
- Davranış biçimi, tutum, yol, tarz.
- Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi
- Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi.
- Olma biçimi, durum, hâl.
- Anlatım biçimi
- Biçim.
- Bk. biçim
- Form.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
garipgarip adamgarip biçimdegarip bir biçimdegarip davranışgarip duygugarip düşüncegarip fikirligarip görünüşlügarip hareketgarigaribgaribaldigaribangaribanebirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase