güzel sanat yapıtları ne demek?
- Estetik nitelikte olan ve 5846 sayılı yasanın dördüncü maddesinde sayılarak koruma kapsamında bulunan yapıtlar, renkli ya da renksiz çizgilerle belirtilen estetik niteliği bulunan ürünler.
- Fine art works.
- Oeuvres artistiques
güzel
- Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı.
- İyi, hoş
- Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran.
- Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran.
- Görgü kurallarına uygun olan.
- Sakin, hoş (hava).
- Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı.
- Pek iyi, doğru.
- Hoşa giden, hayranlık uyandıran, beğenilen.
- Beautiful.
güzel adayı
- Bathing beauty, bathing belle.
sanat
- Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
- Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
- Bir şey yapmadan gösterilen ustalık.
- Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü.
- Zanaat.
- sanat, ustalık, hüner, marifet
- Bir duygunun, tasarının, ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.
- Ustalık, hüner, beceri.
- Yetenek.
- Ustalık, hüner, marifet. (Osmanlıca'da yazılışı: san'at)
yapıt
- Eser.
- Sanatçının ortaya koyduğu ürün, eser
- Yayın, kitap.
- Eser. ~ sözleşmesi: istısnâ' akdi.
- Composition.
- Handiwork.
- Production.
- Work.
- Opus.
- Work of art.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
güzelgüzel adayıgüzel ama ifadesiz yüzlü kimsegüzel ama kafasız kızgüzel ama yapmacıklıgüzel avrat otugüzel bir dille anlatmakgüzel bir gün.güzel durangüzel durmakgüzegüzgüz çiğdemigüz dokusugüz dönemigüz ılımısanatsanat adamısanat aşkısanat bilimisanat bilmecesisanat bölümüsanat coğrafyasısanat çevresisanat çoğulusanat çömlekçiliğisanasana düşmezsana taşla vurana sen aşlasana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğütsana yakışıyor