sanat ne demek?
- Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi.
T. Buğra - Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
Caz ve caz havaları ne yazık ki bizim çok verimli o millî halk sanatımızı da baltaladı.
R. H. Karayİtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu.
A. H. Çelebi - Bir şey yapmadan gösterilen ustalık.
Konuşma sanatı.
- Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü.
- Zanaat.
- sanat, ustalık, hüner, marifet
- Bir duygunun, tasarının, ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.
- Ustalık, hüner, beceri.
- Yetenek.
- Ustalık, hüner, marifet. (Osmanlıca'da yazılışı: san'at)
- Craft.
- Artifice.
- Profession.
- Trade.
- Skill.
- Ability.
- Artistry.
- Artistic quality.
- Trade or skill.
- Craftmanship.
- Artisanry.
sanat adamı
- Sanatçı.
sanat aşkı
- Enthusiasm