göz yuvası ne demek?
- Göz yuvarlarının içinde bulundukları kemik oyuklardan her biri, gözevi
Bu profilin en göze çarpan hususiyetleri, alında, göz yuvasında ve çenede toplanmıştı.
Y. K. Karaosmanoğlu
göz yuvarı
- Kafatasında bir çukur içine yerleşmiş bulunan gözün yuvarlak bölümü.
- Kafatasında kemikten bir çukur içine yerleşmiş bulunan yuvarlakça göz yapısı.
- Eyeball.
- Globe de l'oeil
göz yum
- Connive at
yuva
- Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak
- Genellikle ailenin oturduğu ev
- İki buçukla dört yaş arası çocukların bakıldığı, okul öncesi eğitim kurumu.
- Kimsesizlere veya yoksullara yardım etmek ve onları barındırmak amacıyla açılan yer.
- Bir şeyin içinde yerleşmiş olduğu veya yerleştirildiği oyuk.
- Bazı kötü nitelikli kimselerin çok bulunduğu, toplandığı yer.
- Bir şeyin öğretildiği yer.
- Bir şeyin çok bulunduğu yer.
- Kristalin çekirdeği
- Bir organ veya enfeksiyonun çıkış çıkış noktası
Türetilmiş Kelimeler (bis)
göz yuvarıgöz yumgöz yummagöz yummakgöz yummamakgöz yumulabilir yanılgıgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbedeyuvasına dönen güvercinyuvasına dönmekyuvasına girmekyuvasından çıkarmakyuvasından fırlamakyuvasını bozmakyuvasını dağıtmakyuvasını yıkmakyuvasızyuvasal abanıkyuvayuva iaşesiyuva kavunuyuva kimliğiyuva kurmak