görev basinda azarlama ne demek?
Absentee rate
absentee
- Devamsız kimse, gelmeyen kimse
- Vazifesi başında bulunmayan, görevi başında bulunmayan kimse
- (bir yerde bulunması gerekirken orada) bulunmayan kişi/şey, hazır olmayan kişi
- Başka bir memlekette ikamet eden(mal sahibi)
görev
- Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş.
- İş görme yetisi, fonksiyon.
- Resmî iş, vazife
- Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş.
- Bir organ veya hücrenin yaptığı iş.
- Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi.
Duty.
Mission.
Work.
Function.
görev almak
- Bir görevde bulunmak, bir görevi üstlenmek
Take office.
azarlama
- Azarlamak işi, paylama.
Lecture.
Obloquy.
Rebuke.
Scolding.
Castigation.
Ear- bashing.
Ear- wigging.
Earful.
Going over.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
görevgörev almakgörev anlayışıgörev anlayışı olmayangörev aşkıgörev atagörev başında ölmekgörev bilgisigörev bilmekgörev bozukluğugöregöre davranmakgöre hareket etmekgöre hiçbir şeygöre önemsizbasindan atbasinbasin irrigationbasin listerbasin of a bathbasina gelbasibasi enbiyabasiabasicbasic accounting assumptionsbasbasbas artışbas ayaribas bariton