floss hole ne demek?
- Cüruf deliği
cüruf
- Alüvyon, maden posası
- Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık
- Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı.
- Bk. dışık
- Slag.
- Dross.
- Scoria.
- Cinders.
- Clinker.
- Cinder.
floss silk
- Floş, bükülmemiş ipek, ham ipek
floss
- Bükülmemiş ham ipek, floş
- Kısa ipek telleri, ipek gibi yumuşak tüyler
- Ipek kozası, floş, ham ipek, incecik tüyler, ayva tüyü, hav, diş ipi, cam curufu, cüruf deliği
hole
- Kazmak
- Deliğe sokmak, deliğe girmek
- Yuvasına girmek
- Kapanmak, köşesine çekilmek
- Delmek, delik açmak
- Delik
- Boşluk
- Çukur
- Mağara, in
- İn gibi yer