hol ne demek?
- Sofa
Çantalarım holde duruyordu.
R. H. Karay - Bk. deşik
- Bk. giriş boşluğu.
- İng. Sofa.
- Lobby.
- Hall.
- Hallway.
- Vestibule.
- Entrance.
- Corridor.
- Entrance hall.
- Head of the Line.
- Holiday weekend, if any MLK: Martin Luther King, Jr Day PRES: President's Day MEM: Memorial Day IND: Independence Day IND5: Independence Day LAB: Labor Day THK: Thanksgiving Day XMAS: Christmas Day XMSx: Christmas Day NYD: New Year's Day.
- Never?Seems to be a specification language?.
sofa
- Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer, hol
- (Mimarlık) Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe bölüm.
- Anteroom.
- Hall.
- Long seat, usually with a cushioned bottom, back, and ends; much used as a comfortable piece of furniture.
- Long.
- Hall-like room.
- Statement of Financial Activities is the main innovation introduced by the SORP It is a method of analysing all income and capital in a way that shows what happened to it, and will be required as part of all charity accounts, even small ones.
- Long seat with back and arms.
- An upholstered seat for more than one person.
deşik
- Deşilmiş olan.
- Deşilmiş yer.
- Bir yarıiletkenin buzsul örgüsünde bir eksicik yerinin boş kalması; örgüden başka eksiliklerin; buyeri doldurması bir akım oluşmasına eşdeğerdir.
- Bir yarıiletkenin buzsul örgüsünde bir eksicik yerinin boş kalması; örgüden başka eksiliklerin; buyeri doldurması bir akım oluşmasına eşdeğerdir.
- Hole.
- Loch, Öffnung
- Trou
hol kasa
- Salon kasaya göre biraz daha geniş akustik gitar gövdesi ve bu tür gövdeye sahip akustik gitar.
- Grand auditorium.
hola
- Selam, merhaba (İspanyolca)