float bridge ne demek?
- Sallı köprü
sallı
- Büyük ve geniş, sal gibi yayvan.
float a ban
- Ödünç vermek
float chamber
- Yüzeç odası
bridge
- Diş köprüsü
- Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça.
- Köprü
- Köprü kurmak, köprü yapmak
- Arayı kapatmak
- Briç, briç oyunu
- Kaptan köprüsü