flashing point ne demek?
- Parlama noktası
parlama
- Parlamak işi.
- Bk. parıltı
- Blaze.
- Flash.
- Shining.
- Flashing.
- Catching fire.
- Radiance.
- Radiancy.
- Luster.
flashing
- Parlayan şey veya kimse
- Suni seylâp yapma
- Yağmurdan korumak için saç kaplama.
flashiness
- Gösteriş, parlaklık
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
flashingflashinessflashilyflashflash a glanceflash active caption barflash active windowflash backflasapointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria