fixate ne demek?
- Yapıştırmak
- Gözlerini dikmek
- Sabitleştirmek
- Katılaştırmak
- Takmak, bağlamak
yapıştırmak
- Yapışmasını sağlamak
- Yaklaştırmak, birbirine dayamak
- Hızla vurmak.
- Gecikmeden karşılık vermek veya gerekeni yapmak
- Yapıştırma eylemi.
Join, splice.
Apply.
Post, post up.
Fixate.
Agglutinate.
fixated
- Dengelenen
- Düzgünce yerine yerleştirilen
- Düşünceyle hakim olunan
- Stabilize olan
fixation
- Sabit ve oynamaz hale getirme
- Bağımlılık
- Bkz. fiksasyon
- Marazi bağlılık, düşkünlük
- Sabitleşme
- Tespit, katılaşma.