faal hale getir ne demek?
- Made active
made
- Dişi. Erkeğin zıddı.
- Yapılmış, üretilmiş, garantili
- Make
- Yapılmış, mamul
- Istikbali garanti altına alınmış, işi yolunda
- Yapma, doldurma
faal hale getirme
- Activation
faal
- Devamlı iş yapan.
- Çalışkan ve hareketli olan
- Çok çalışan, canlı, hareketli, aktif
- Çalışır durumda olan.
- Etkin.
- Bk. etkin
- Çok işleyen ve çalışan.
- Balta sapı.
- Active.
- Energetic.
hale
- Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire.
- Ayın çevresinde görülen ışık halkası, ağıl, ayla
- Sağlam, dinç, zinde.
- Sürüklemek.
- Bk. ışık aylası
- Bk. ayla.
- Bk. ağıl
- Bk. ayla
- Renkli yuvarlak bir yapıyı (inklüzyon cisimciği veya glakomu) çevreleyen renkli veya şeffaf daire, ayla.
- Gözün muayenesi sırasında görülen ve makula lüteayı çevreleyen daire.
getir
- [getirmek] bring, get, bring along, bring in, carry, bear, convey, fetch, introduce, take into, usher, work up.