faal ne demek?
- Çok çalışan, canlı, hareketli, aktif
Medeni milletlerarasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır.
F. R. Atay - Çalışır durumda olan.
- Etkin.
- Bk. etkin
- Çok işleyen ve çalışan.
- Balta sapı.
- Devamlı iş yapan.
- Çalışkan ve hareketli olan
Active.
Energetic.
Busy.
Full of action.
Operative.
Up and doing.
Rousing.
Spry.
Strenuous.
On the go.
Industrious.
In working condition.
In working order.
Alive.
Functioning.
Hard.
Hot shot.
Quick.
Up and coming.
etkin
- Sonuca varma yeteneği gösteren
- Bkz. efektif
- Hareketli, işleyen, çalışan, etkili, faal, aktif.
- Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı.
- Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom).
- Tepkileşimlerdeetkinliği önde gelen.
- Eylemde bulunan.
- Etki yapan. Karşıtı bk. edilgin
Effective.
Forceful.
faal değil
Out of service.
faal durumda
In operation.